9 Ağustos 2009 Pazar

artık yazı da yazıyoruz


since 1794 


sevgili okur gıdım mı var benim bu ne? 


uyumuyoruz evet 

bugün hafifçene saçma bi gündü. kötü bi (evet) öneri üstüne (evet) gideceğimiz geleceğimiz yerlerle hiçbi alakası olmayan landmark pancake'e gittik. bi de giderken doğru trenin ters tarafa gidenine binmeyelim mi? hırs yaptık geri döndük ancak landmark bu çabaların hiçbirine değmezdi. ama oraları (bleeker street ve civarı. dün gece de ali samiyle bleeker'da jackyl and hyde diye bi bara gitmiştik) pek sevdik geri dönüciiz.
sonra hala deniz kenarına inmemiş olduğumuzu fark edip brooklyn köprüsüne gittik. giderken de new york'un hala 'hizmet veren' en eski barına rastladık ama içeri girmedik.
sonra süper bi tavsiye üzerine lincoln center'daki bloomberg ve pepsico sporsorluğunda gerçekleştirilen 'wordless music' konserine gittik. 200 gitarist dinledik. ben uzaktan dinledim çünkü bu new york çok geniş sayın okur belimi kopardı yürümekten. ben de gittim bi kaldırımda yerlere yattım brain tuner'da rekor kırdım (57 küsür saniye). o konserin görüntülerini de pagan sizlerle paylaşıcak sanıyorum. 
ordan 9uncu caddede ralph's ristorante italiano'suna gittik. sevgili new yorker okur yanlış yerlere gidiyoruz eminiz ama pizzanın da mükemmel olduğunu belirtmeden geçmeyelim. pizza new york yemeğiymiş meğer.
ordan metroya atlayıp (artık metronun kurdu olduk) müzik setli bebeler kaykaycı bebeler eşliğinde tüm cool insanlar gibi biz de brooklyn'e gittik. brooklyn'de evimizde gibiyiz. galiba herkes öyle. sonra taksiyle yine karşıya (ama çok uzağa diil williamsburg köprüsünün öbür tarafına) hacının düzenlediği kılabing aktivitesine gittik.
dönüşte tam evin önünde inmiştik ki yine brooklyn dürttü ve kendimizi buranın urban'ı pencil factory'de bulduk. son iki fotoğraf da ordan. 
hadi öptüm konuşuruz sonra

Hiç yorum yok: